Zaman:

07-19-2012 02:53 PM

~ TANITIM BÖLÜMÜ ~

~ OYUNCULAR ~

~ Hwang Mi Hee ~

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

- Geum Hae Jae -

~ Lee Min Ho ~

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

- Kim Ho Joong -

~ Kim Soo Hyun ~

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

- Song Yo Min -

~ Kwon Yu Ri ~

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

- Shin Jin Min -

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Seo Do Young

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Song Yo Min'in Arkadaşı Hong Chan Suk

Kim Jun Su

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Song Yo Min'in Arkadaşı Oh Dong Chu

Heo Ye Jae
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Geum Hae Jae'nin Arkadaşı Lee Eun Hee

Han Hye Jin
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Geum Hae Jae'nin Biricik Unnisi Kang Hyun Soo

Uhm Tae Woong
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Geum Hae Jae'nin Babası Geum Joon Ryo

Kyeon Mi Ri
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Geum Hae Jae'nin Annesi Geum Sae Jin

~ Tanıtım Kısmı ~

Dizinin Adı: Yüreğimle Gidiyorum !
Tür: Romantik , Dram
Bölüm Sayısı: 16
Ana Karakterler: Hwang Mi Hee ( Geum Hae Jae )
❤ Lee Min Ho ( Kim Ho Joong ) ❤
Kim So Hyun ( Song Yo Min )
Kwon Yu Ri ( Shin Jin Min )
Yan Karakterler: Seo Do Young ( Hong Chan Suk ), Kim Jun Su ( Oh Dong Chu ), Heo Ye Jae ( Lee Eun Hee ), Han Hye Jin ( Kang Hyun Soo ), Uhm Tae Woong ( Geum Joon Ryo ), Kyon Mi Ri ( Geum Sae Jin ) , Chae Si Ra ( Kim Yoon Hae ), Song İl Gook ( Kim Tae Hoon ), Uhm Sung Mo ( Nam İl San ).
Konusu ;
Geum Hae Jae & Kim Ho Joong
Aynı anda aynı saatte doğmuş iki bebek.Komşu ailelerin çocukları...
Bu çocuklar zaman geçtikçe birbirlerine çok yakınlaşıp candan iki arkadaş olmuşlardı.Neredeyse yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu.Küçücük köylerinde yaşam hiçte kolay olmasada hayat onlara güzeldi.Her ne kadar arkadaş olsalarda minik yürekleri birbirlerine karşı aşkla çarpıyordu aslında.Minicik kalplerinde büyük aşklar akıllarında ise hiç ayrılmak istemeyişleri vardı.
Kader onları ayırdıysa ne yapabilirlerdi.Kendi yazgılarını baştan yazabilirler miydi ? ❤

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

07-19-2012 02:54 PM

Song İl Gook
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Kim Ho Joong'un Babası Kim Tae Hoon

Chae Si Ra
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Kim Ho Joong'un Annesi Kim Yoon Hae

Uhm Sung Mo
Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.
Kim Ho Joong'un Asistanı Nam İl San

07-19-2012 11:31 PM

~~ 1 ~~
~ Kader insana hep oyunlar oynar.Yinede alnında yazılanı her halükarda sana sunar… ~
== Çocukluk Yılları ==
Geum Hae Jae ile Kim Ho Joong aynı günde aynı anda bitişik evlerde dünyaya gelmişlerdi.Aileleri çok yakın arkadaşlardı.Hatta Hae Jae’nin annesiyle Ho Joong’un annesi aynı anda hamile kaldıklarında birbirlerine birer yüzük hediye etmişlerdi.Eğer ilerde çocuklarımız farklı cinsiyette olurlarsa evlensinler diye.Hae Jae ile Ho Joong 1 yaşına geldiklerinde anneleri bu yüzükleri kolye yapıp onların boğazlarına takmışlardı.O günden bu yana o kolyeler onların kaderi olacaktı.
Hae Jae ile Ho Joong’un evleri bitişik oldukları için birbirlerinden hiç ayrılmazlardı.Ho Joong bir akşam onlardaysa diğer akşamda Hae Jae onlarda olurdu.Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.Kardeşleri olmadığı için birbirleriyle kardeş gibiydiler.Tabi bu görünüşte öyleydi.Aslında Ho Joong için Hae Jae kardeşten farklıydı ve çok büyük şeyler ifade ediyordu.Çocuk yaşta bunu anlayamadığı için adını koyamıyordu ama Hae Jae onun için sadece bir arkadaş kardeş değildi.O gülümsediğinde onunda yüzü gülerdi.Ona baktığında üzgün olsa bile derdini unuturdu.Aynı duygular Hae Jae ninde kalbinde vardı.
Hae Jae düşüp ağlasa Ho Joong da ağlar.Ho Joong a bir şey olsa Hae Jae de ağlardı.Birbirlerini böyle seven çocukları birgün ailelerinin yaşadıkları köyden şehre taşınmak isteyişi ve ayrılacakları haberi yıkmıştı.Ho Joong için Hae Jae yi görememek Hae Jae içinde Ho Joong un yanında olamamak ölüm gibiydi.Ama yapabilecekleri bir şey yoktu.Onlar için hiçbir sorun olmasa da aileleri köyde geçim sıkıntısı çekiyorlardı.Artık düzgün bir iş bulup Seul’e taşınmanın vakti gelmişti.Ve maalesef ailelerinin buldukları işler birbirlerinden çok uzaktı.Biri şehrin bir ucuna diğeri diğer ucuna taşınacaktı.Nihayet hazırlıkları tamamlayıp ayrılık vakti geldiğinde Ho Joong ;
-Hae Jae beni eğer ölücek olsan bile asla unutma.Unuttuğun zaman birbirimizle geçirdiğimiz güzel anılar hergün kabusumuz olsun.Terler içinde uyandığında bu söylediğimi hatırla ve kolyeni öp.O zaman benide hatırlarsın.
Ho Joong Hae Jae nin kabuslardan çok korktuğunu biliyordu ve bunu söylemesinin amacı Hae Jae nin onu unutmaktan korkmasını sağlamaktı.Hergün birbirlerine sarılarak uyuduklarından Hae Jae kabus görüp aniden uyansa Ho Joong onu öper sakinleştirirdi.Hae Jae bunu hep hatırlayacaktı.
Hae Jae –Ho Joong Eğer sen de beni unutacak olursan her annenden kaçtığında seni sakladığımı ve eğer ben olmazsam dayak yiyeceğini hatırla.Bunu hatırladığında hep bana mecbur olduğunuda unutmazsın.
Ho Joong ta bunu hiç unutmayacaktı.Hae Jae nin onu hep kurtarıp destek olduğunu nasıl unutabilirdi.
Sonunda herşey biterken birbirlerinin ellerini tuttular ve gözyaşları içinde kaldılar.Aileleri onları çağırdıklarında ayrılmak istemiyorlardı ve Hae Jaeyi annesi Ho Joong u da babası çekerek ellerini zorla ayırdılar.
Hae Jae –Ho Joong beni bırakma ! Beni sakın unutma.
Ho Joong –Hae Jae beni unutursan rüyandaki canavarların hep seni takip edeceğini unutma.
Birbirlerine son sözleri bunlar olmuştu.Ve artık herzaman birbirlerini o göz yaşlarını hatırlayacaklardı.8 yaşındaki bu çocuklar birbirlerine ait olduklarını bilmeselerde birbirlerini hiç unutmadılar.
== Aradan 12 Yıl Geçmişti. . . ==
Hae Jae o gün çok telaşlıydı.Çünkü artık liseden mezun oluyordu ve üniversiteye başlayacaktı.Gerçekten çok zor şartlar altında okumuştu.Çünkü babası işlerini oturtamamıştı ve köyden gelme bir aileden olmanın verdiği sıkıntı Hae Jae yi lise hayatı boyunca kahretmişti.Ama bu Hae Jae yi çok hırslandırmıştı ve o çalışkan bir kızdı.Hedefi ülkenin en önemli hukuk üniversitesinde öğrenim görmekti.Bunun için girdiği sınavda gerçekten çok iyi bir puan alması gerekiyordu ki zaten alacaktı da.
Ho Joong ta zor bir hayat geçirmişti ama onunki Hae Jae nin ki kadar zor değildi.Babasının girdiği iş sektörü gerçekten önemliydi ve babası hemen toparlamayı başarmıştı.Yani artık neredeyse zengin bir aileye sahipti.
Okuduğu lise her ne kadar mükemmel olmasada Ho Joong ta gerçekten çalışkan bir çocuktu.Okulundaki tüm kızlar koca lise hayatı boyunca peşinden 1 kere bile ayrılmamışlardı.Ama o hiç birini önemsememişti.Dersleri ve hayalleri vardı bu tarz amaçsız kızlarla geçirecek 1 dakikası bile yoktu.Tek hedefi ülkenin en iyi hukuk üniversitesine gidebilmek ve babasının kurmuş olduğu küçük şirketin başına geçip geliştirmekti.
Aradan 12 yıl geçmişti herkes kendi yaşam derdine düştüğünden verilen sözler yaşanan anılar hepsi unutulmuştu.Hae Jae nin ailesi ile Ho Joong un ailesi tamamen bağlarını koparmışlardı.Ho Joong Hae Jae yi Hae Jae de Ho Joong u unutmuştu.Yaşanılanlara tek kanıt kolyelerdi.Artık onları çocuksu buldukları için takmayıp bir kenara atsalarda o kolyeler onların bağlarıydı.Ve yaşanılanlara kanıttı.
O gün Hae Jae nin mezuniyet töreni vardı ve okulu birincilikle bitirmişti.Yani her istediği üniversiteyi kazanabilecek kadar puana sahipti.Ama o sadece en iyi devlet üniversitesine gidecekti.O gece kutlamalar çiçekler iltifatlar hepsi Hae Jae içindi ayrıca parlayan bir yıldız gibi çok güzeldi.Gecenin sonunda bir grup takım elbiseli adamlar Hae Jae ile özel olarak konuşmak istediler.Hae Jae şaşırmıştı ve birazda tedirgin olmuştu.Yinede adamların konuşma teklifini geri çevirmedi.
Ho Joong okulun mezuniyetine katılmamıştı.Gidecek bir partneri bile yoktu.Aslında istese onunla o partiye gidecek birsürü kız vardı ama o hiç birini istemiyordu.Çünkü birini yanına alsa hemen ümitleniyor gözlerinin içine bakmaya başlıyordu.Bu tarz şeyler ona çok tersti.O gideceği okulu planlamalıydı.Harika bir puan almıştı ve istediği yere gidebilirdi.
Ertesi gün onun evinede birkaç takım elbiseli adam gelmişti.Adamlar bir bodyguard gibi ciddi görünümlü tuhaf tiplerdi.Ho Joong ile özel olarak görüşmek istediklerini söylediler.Ve Ho Joong bu teklifi memnuniyetle kabul etti.
Bu adamlar kimdi ???
………………….. …………………… …………………..

07-20-2012 02:21 PM

Bölümlerin başlarına bölüm müziği atıcam lütfen okurken o şarkıları dinleyin.

07-20-2012 11:39 PM

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

~~ 2 ~~
--- Sebepsiz yere seversin birini belkide karşılık beklemeden peki ya o seni ?!? ---
Ho Joong adamlarla görüşmek için oturma odasına geçmişti.Bu diplomatik kılıklı adamların yanında kendini gerçekten yönetim alanında yüksek lisans yapmış biri gibi hissetti.Anneside olanları gizliden gizliye izliyordu.Adamların görünüşlerinden farklı olarak çok çekingen bir tipleri vardı ve biri söze başladı.
-Öncelikle şunu söylemek istiyoruz.Biz Yeong Pa Üniversitesinden geliyoruz.
Ho Joong –Yeong Pa mı ? Bildiğim kadarıyla orası özel bir üniversite.
-Evet üniversitemiz başarılı öğrencileri geleceğe yetiştirmek istiyor.Bu yüzden sizinde bizim üniversitemizi tercih etmenizi istiyoruz.
Ho Joong –Afedersiniz ama özel üniversitelerle ilgilenmiyorum.
-Bence tekrar düşünmenizi öneririm.İstediğiniz bölüme burslu olarak gidebilme ve okulun her türlü imkanından ücretsiz yararlanma hakkınız var.
Ho Joong –Yani beni burslu olarak mı alacaksınız ?
-Evet kesinlikle.Hukuk bölümünü istediğinizi duyduk.Okulumuzun hukuk bölümüne her yıl 3 burslu öğrenci alırız.Sizi de 2. Sırada almayı planlıyorduk.
Ho Joong –Ne yani beni geçen biri mi var ?
-Evet bir bayan öğrenci.Ekibimiz onuda okulumuzun bünyesine almak için çalışmalara başladılar.Siz de teklifimizi değerlendirirseniz çok seviniriz.Müsadenizle.
Ho Joong gelen adamları uğurlarken hala şaşkınlık içindeydi.Bir bayan öğrencinin puanı ondan yüksekti.Bu gerçekten çok ilginçti.Büyük bir ülkede yaşadığını biliyordu ama yinede buna ister istemez şaşırmıştı.Annesi de duyduklarına çok sevinmişti.Oğlunu bir kolej üniversitesi istiyordu hem de burslu olarak.Bu onun için gurur sayılırdı.

Öte yandan mezuniyet gecesi Hae Jae de oldukça şaşkındı.Çünkü aynı teklif ona da gelmişti.Ama o bunu düşünmeden reddetmişti.Mazereti ise ben ülkenin en iyi devlet üniversitesine gidicemdi.Sonuçta normal lisede öğrenim görmesine rağmen köylü çocuğu olmak ona yeterince çektirmişti.Şimdi birde kolej üniversitesine giderse kim bilir neler yaşardı.Bu yüzden adamlara direk ve net olarak teklifinizi değerlendiremeyeceğim demişti.Üniversite yetkilileri oldukça ısrar etmelerine rağmen kararı kesindi.Sonuçta onlarda ısrar etmekte haklılardı.Ülkede 1. Olmuş bir öğrenci için kim ısrar etmezdi ki.
Hae Jae gecenin sonunda oldukça yorgun bir şekilde yatağına uzandı ki telefonu çaldı.Arayan biricik unnisi Hyun Soo idi.Her gece yatmadan önce Hae Jae yi arar gününü nasıl geçirdiğini nasıl olduğunu derdini sevincini paylaşırdı.
Hyun Soo –Bebeğim, bugün nasılsın ?
Hae Jae –Unni çok iyiyim.Mezuniyetim süper geçti. 1.olduğum için ilgi hep üzerimdeydi.3 yıllık lise hayatım boyunca ilk defa bunu yaşadım genelde ezilirdim biliyosun.
Hyun Soo –Ezilmek mi ? Saçmalama Hae Jae ! Seni kimse ezemez ezemeyecekte.Sen geleceğin en büyük yöneticisi olacaksın nasıl kendini ezdirebilirsin ki.
Hae Jae –O zaman ezmeye çalıştılar diyelim bu nasıl ?!
Hyun Soo güldü ve –Evet şimdi daha iyi oldu.Fotoğraflarını bana at.Güzeller güzeli bebeğim nasıl olmuş merak ediyorum.
Hae Jae –Tamam unni.Ah bir de söylemek istediğim bir şey daha var.Bana Yeong Pa üniversitesinden burs teklifi geldi ama ben reddettim.
Hyun Soo –Neee !! Red mi ettin ? Hae Jae bunu neden yaptın ? O üniversiteden çıkan ne kadar büyük yöneticiler avukatlar hakimler var biliyor musun sen ? Neredeyse ülkenin en iyi üniversitesi.
Hae Jae – Ama bana göre değil unni. Biliyosun ki sonuçta özel bir üniversite.
Hyun Soo –Hae Jae beni dinle.Baban şirket kurmaya hazırlanıyor ve sermayeye ihtiyacı var bu yüzden tasarruflu olmak zorundasınız.Özel bir üniversite olması senin için daha iyi.Çünkü seninle birebir ilgilenirler ve hiç bir şey istemezler.Oysa devlet üniversitesine harç yatırmak zorundasın ve harçlar da çok yüksek.Endişenin sebebi orada bulunan öğrenciler biliyorum ama tatlım yapman gereken tek şey sadece derslerinle ilgilenmek ve başka kimseyi önemsememek.
Hae Jae –Unni düşündümde çok haklısın.Bu boyutlarını hiç düşünmemiştim.Sanırım teklifi kabul etmem gerekiyor.
Hyun Soo –En doğrusu bu hayatım.Neyse yarın halledersin artık.İyi geceler çok öpüyorum seni.Sakın kabus görme olur mu ?
Hae Jae –Tamam unni.Teşekkür ederim sana da tatlı rüyalar ben de seni öpüyorum yarın görüşürüz.
Dedi ve kapattı.Hae Jae artık bu konuyu düşünmeye başlamıştı.Unnisi çok haklıydı.Babası için bazı fedakarlıklar yapmak zorundaydı.Yani teklifi kabul edip o üniversiteye gidecekti.
Ertesi gün Ho Joong kayıtları yaptırmak için üniversiteye gitti.Okul tahmin edebileceğinden çok daha güzeldi.Bahçesi çok büyük kampüsleri çok genişti.Hayal edebileceği en güzel üniversiteye sonunda kavuşmuştu ve de burslu olarak.
Etrafı gezerken biriyle çarpıştı.Bu kişi bir kızdı.Shin Jin Min…
Ho Joong –Ahh bayan çok özür dilerim.Dikkatsizliğimi bağışlayın.
Jin Min Ho Joong a şöyle bir baktı.Gerçekten bir insandan çok bir melek gibiydi.Ho Joong hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıydı.Ama Jin Min her yakışıklı erkeğe sulanacak cinsten bir kız değildi.Çünkü o başarılı zengin ve havalı bir kızdı.Böyle birinin bir sınırı olmalı ve herkesle muhatap olmamalıydı.
Jin Min –Sorun değil !
Ho Joong –Ah şey ! Pardon bir şey sormak istiyorum.Okul çok büyük olduğu için kayıt işlemlerinin yapılacağı yeri bulamadım da yardımcı olabilir misiniz acaba ?
Jin Min önce şüpheli şüpheli baktı.Ama bu çocuğun tipi gerçekten çok zararsız ve masum görünüyordu.Yani ona asılacak sulanacak cinsten değildi.Bu yüzden yardım isteğini geri çevirmeyecekti.
Jin Min –Beni takip edin lütfen.Sizi götüreceğim.
Ho Joong –Teşekkür ederim.Çok naziksiniz.
Beraber öyle giderlerken Ho Joong Jin Min e başka tek kelime bile etmiyordu.Onunla konuşmaya çalışmıyordu.Bu Jin Min’e göre çok ilginç bir durumdu.Jin Min kendi kendine güldü ve
-Sanırım burda yenisiniz.Kendimi tanıtıyım.Ben Shin Jin Min.Hukuk bölümündeyim.
Ho Joong –Evet bu senenin burslu öğrencilerindenim.Adım Kim Ho Joong memnun oldum.Ayrıca ben de hukuk bölümüne kayıt olacağım.
Jin Min in şaşkınlığı artmıştı.Bu yakışıklı çocuk gerçekten zararsızdı.En tuhafıda burslu kayıttı.Yani ülkenin en başarılı öğrencilerindendi.Jin Min de zeki biri olmasına rağmen bu okul için tam burs kazanamamıştı.Ama sonuçta annesi ressam babasıda öğretim görevlisiydi.Bu yüzden onlar için harcın hiçbir önemi yoktu.
Jin Min –Gerçekten çok zeki olmalısın.Burslu olduğuna göre ve hukuk bölümüne.Tebrik ederim.
Ho Joong –Teşekkürler.Ama en üzücü yanı 2. Olarak burs almam.Bu bana çok koydu doğrusu.
Diyerek güldü.Jin Min de gülümsedi.Nihayet kendi gibi hırslı ve zeki birini bulmuştu.Seviyesini koruyup kimseyle konuşmasada bu çocukla arkadaş olmak istiyordu.Sonuçta bir ruh eşi demek herşeyi paylaşabilmek demekti.
Hae Jae de sabah uyanınca hemen hazırlandı ve kahvaltı bile etmeden evden çıktı.Ailesi şaşkınlık içindeydi.Çünkü Hae Jae hem üniversite seçimi hakkında hem de dün onunla konuşmaya gelenler hakkında tek kelime etmiyordu.Ailesinden bu denli önemli bir şeyi neden saklıyordu doğrusu merak edilecek birşeydi.
Hae Jae hemen durağa gelen ilk otobüse binip Yeong Pa ya gidiyordu.Sonuçta dün kesin olarak red etmişti ve onun yerine birini bulabilirlerdi.Acele edip hemen okula vardı ve hızla içeri girdi.Okulun bahçesini görünce neredeyse küçük dilini yutuyordu.Bu okulla hiç ilgilenmemişti ama zaten hayal edilemeyecek kadar güzeldi.Buraya geldiği için birden çok mutlu oldu ve hemen kayıt odasını aramaya başladı.
Jin Min ile Ho Joong ta kayıt odasına gelmişti.Ho Joong hemen kaydını yaptırdı ve Jin Min ona beraber birşeyler içmeyi teklif etti.Odadan çıkıp koridordan döndükleri sırada Hae Jae de kayıt odasını yenice bulmuştu.Hae Jae utana sıkıla içeri girdi.Kayıt odasında dün red ettiği adamlardan biri vardı.Adam onu görünce öyle sevindiki onu kapıda karşılayıp hemen bir yere oturttu ve kahve ısmarladı.Hae Jae de bu üniversiteye kaydını yaptırmıştı.Yani artık YeonG Pa Kolejinin 1. Burslu hukuk öğrencisiydi.Okula hemen 1 ay sonra başlayacaktı.Çok heyecanlıydı.
Ho Joong ile Jin Min de beraber oturmuş kahve içiyorlardı.Bu arada Jin Min de bazı sorular soruyordu.Aldığı cevaplar karşısında şaşkınlığı daha da artıyordu çünkü Ho Joong gerçektende onun ruh eşiydi.
Hae Jae de okulu gezerken okul kantinini buldu.Çok büyük ve harika bir yerdi.İçeri girdiğinde oğlanlar ona bakmaya başladılar çünkü Hae Jae çok güzeldi.Hae Jae boş bir masa bulup oraya oturacakken Ho joong ile Jin Min de kalkıyordu.Ve Hae Jae nin oturacağı masada onların tam arkasındaydı.Ho joong ile Hae Jae aynı anda sandalyelerini itince çarpıştılar.
12 yıl sonra bu çarpışma onlara bir şey hatırlatabilir miydi ???

07-22-2012 01:25 AM

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

~~ 3 ~~
Not: Senaryonun yorum bölümüne öneri ve yorumlarınızı bekliyorum.Ayrıca bölümlerin başına eklediğim şarkıları dinlerseniz daha iyi hayal edebilirsiniz diye düşünüyorum.Teşekkürler. ^^
Hae Jae sandalyesini çekip Ho Joong a çarptığından dolayı hemen özür diledi ama Ho Joong bunu umursamadı.Hatta Hae Jae nin yüzüne bile bakmadı.Jin Min ile Ho Joong giderlerken Hae Jae de kendi kendine
-Aissh! Şuna bakarmısınız ya ! Bu okul işte böyle ilk günden yaşadığım şeye bak okula gelmeden soğudum.Neden bu kadar havalı olmak zorundalar sanki. . .
Hae Jae okula 1 ay sonra başlayacaktı.Ho Joong ta aynı şekildeydi.
Hae Jaenin okulda harcamak için paraya ihtiyacı vardı.Bu yüzden ne yapması gerektiğini düşünüyordu.Okula başlayana kadar çalışması iyi olacaktı.Bu yüzden hemen iş bakmaya başladı.Daha önce pek çalışmamıştı ama buna alışmak zorundaydı.Böyle bir okulda okuması için önemli olan tek şey zeki olması ve derslerine çok çalışması değildi.Dış görünümünede biraz önem vermeli ve daha kibar davranmalıydı.Artık bir kolej üniversine gidecekti ve babasına yük olmamalıydı.
Ho Joong ta bir ay boyunca yeni göreceği derslere hazırlık yapmayı ve istemeden kaptırdığı birinciliği geri almayı planlıyordu.Tabi bu arada şirkette babasına yardım edecek ve tecrübe kazanacaktı.
Hae Jae 2 gün boyunca deli gibi iş aradı ama kendine uygun bir iş bulamıyordu.Tabi bunları her gece Hyun Soo’ya anlatıyordu.Hyun Soo’da Hae Jae ye haber vermeden ona iş aramaya başlamıştı.Nasıl bir iş bulabilirlerdi hiç bilmiyordu ama Hae Jae artık ne olursa olsun yapmaya karar verdi.
Birgünü daha iş bulamadan bitirmişti.Gecenin sonunda Hyun Soo onu aradı.
-Tatlım iyi geceler bugün nasıl geçti ? İş bulabildin mi ?
Hae Jae –Maalesef unni.Hiç biryerde kendime uygun iş bulamıyorum.
Hyun Soo –O zaman sana müjdeyi vermeliyim sanırım.
Hae Jae –Unni bana iş mi buldun yoksa ?
Hyun Soo –Evet tatlım.Bir şirkette sekretere ihtiyaç vardı.Seni önerdim.
Hae Jae –Şirket mi ? Sekreterlik mi ? Abla seni öyle çok seviyorum ki.Tam da ihtiyacım olan şey bir şirket ortamıydı.Neresi hemen görüşmelere başlayalım.
Hyun Soo –Tamam nefes al tatlım sakin ol. Adresi veriyorum yaz ve benim gönderdiğimi söyle onlar nasılsa anlarlar.
Dedi ve Hae Jae ye adersi verdi.Hae Jae çok sevinmişti.Resmen sabaha kadar uyuyamayacaktı.
Hae Jae sabah erkenden kalktı.Üzerine bir takım giydi ve gayet resmi bir şekilde kahvaltıya indi.Annesi onu öyle görünce güldü ve
-Ne o ? İş görüşmen falan mı var ?
-Evet anne.Bir şirkette sekreter olarak çalışmaya başlayacağım.Buna ihtiyacım var biliyorsun ki üniversitem zor bir yer.
Babasıda anneside onun bu söylediğine gülmüştü.Onun için bir yandan seviniyorlardı bir yandan da onlar yüzünden o züppelerle dolu okulu tercih ettiğini düşünüp üzülüyorlardı.Hae Jae hemen birşeyler atıştırıp aceleyle çıkmıştı.
Hemen bir taksiye binip şirkete geldi.Şirket gerçekten büyük ve güzeldi.Etrafa bakınırken biri onu gördü ve yanına geldi.
-Pardon neye bakmıştınız ben yardımcı olabilirim.
Hae Jae –Ahh ben şey sekreterlik için başvuruda bulunacaktım beni Kang Hyun Soo gönderdi.
-Evet anladım.Beni takip edin bayan.
Hae Jae bu çocuğun arkasından gidiyordu.Nedenini bilmiyordu ama gittikçe heyecanlanıyordu.Sonunda yönetici kapısının önüne geldiler asistan tam kapıyı çalacakken kapıyı birisi açtı.Bu kişi Hae Jae nin geçen günlerde üniversite de çarptığı çocuktu.Hae Jae onu görünce çok şaşırdı.Ne yani üniversite den birinin şirketinde mi çalışacaktı.Şimdi bu durumu düşünmesi gerekiyordu.O şekilde dalmışken asistan
-Efendim gidiyor musunuz ?
-Evet gidiyorum.Evde işlerim var annemle alışverişe çıkacağız birazda ders çalışmak istiyorum.
Asistan –Efendim kendinizi bu kadar yormamalısınız.
-Birinci bursu kaybetmek bana nasıl koydu bilemezsin.Neyse ben gidiyorum.
Dedikten sonra arkasını dönecekken gözü Hae Jae ye ilişti.Bu kişi Kim Ho Joong tu.Hae Jae ye dikkatlice baktı ve sonra gitti.Hae Jae de ona baktı beni hatırladı mı acaba diye düşündü.
Asistan –Burdan buyrun lütfen.
Hae Jae –Teşekkür ederim.
Hae Jae görüşme için yönetici odasına girmişti.Karşısında sempatik sevimli bir adam buldu.Hemen ayakta kendini tanıtmaya başlamıştı ki yönetici gülerek
-Lütfen şöyle oturun ve gevşeyin.Sizi çok sağlam bir kaynak önerdi bu yüzden yeterince tanımasak ta olur.
Hae Jae –Lütfen kendimi ifade etmeme izin verin efendim.Ben . . .
Yönetici –Ne içersiniz ?
Hae Jae –Kahve lütfen ?
Yönetici kahveyi sipariş ettikten sonra
-Öncelikle ben kendimi tanıtıyım nasılsa artık patronunum.Adım Kim Tae Hoon.Bu şirketin sahibiyim.Burda geçici olarak çalışacağını duydum.Sorun değil sen gidene kadar yeni bir sekreter bulmaya çalışacağız.
Hae Jae ye yöneticinin ismi aşırı derecede tanıdık gelmişti.Ama bir türlü çıkaramadı.
Hae Jae –Ben de Hae Jae efendim.Sizi pişman etmeyeceğim ve çok çalışacağım.
Tae Hoon –Hae Jae mi ? Bu isim çok …
Dedi ve tam o sırada telefonu çaldı.Tae Hoon telefonla konuşurken Hae Jae de yöneticiyi nerden tanıdığını düşünüyordu.Çünkü bu isim ona çok tanıdık gekliyordu.Tabi yöneticiyede öyle.Yönetici telefonla konuşmayı bitirdikten sonra
-Hemen yarın başlamanı istiyorum.Senin için de uygun mu ?
Hae Jae -Evet tabiki de efendim.
Yönetici –O halde tanıştığıma çok sevindim.Gidebilirsin Hae Jae.Bu arada çok gençsin.Üniversiteye başlayacağını duydum.Hangi üniversite ?
Hae Jae –Yeong Pa efendim.
Yönetici –Ne kadar yatıracaksın orası için.
Hae Jae –Bursluyum efendim.Ülke çapında en iyi dereceyi elde ettim.
Yönetici –Benim oğlumda oraya burslu gidecek bir ay sonra başlıyor.Ondan bile zekisin çok sevindim etrafım hep zeki insanlarla dolu.Senide birgün oğlumla tanıştırmak isterim.
Hae Jae –Olur efendim.Ne zaman isterseniz.
Diyerek Hae Jae kalktı.Yarın gelip başlayacağını söyleyerek gitti.Tae Hoon ise hala Hae Jae ismini düşünüyordu ama bu aralar çok dalgın olduğundan aklına gelmiyordu.O da düşünmeyi bırakmıştı.Hae Jae o gün çok mutlu olmuştu.Sonunda istediği gibi bir iş bulmuştu hemde unnisi sayesinde.Bu yüzden çok mutluydu.Ertesi gün şirkete gittiğinde yönetici Tae Hoon onu direk odasına çağırdı.Hae Jae aceleyle bir şey oldu sanıp odaya daldı.Tae Hoon Hae Jae deki telaşı görünce gülerek
-Geç kaldığını mı düşündün ?
-Açıkçası evet efendim.Kızdınız sandım.
-Yok canım öyle şey olur mu genelde kızan biri değilimdir.Seni bugün oğlumla tanıştırmak istiyorum.Birazdan gelecek bekleyelim.
Dediği gibi 2 dakika içinde Ho Joong şirkete geldi.Ve hemen babasının odasına daldı.
Ho Joong –Baba ne oldu ? Beni kiminle tanıştıracaksın ?
Tae Hoon –İşte geldi.
Tanışınca birbirlerini hatırlayabilecekler mi acaba ?

07-22-2012 04:33 PM

Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.

~~ 4 ~~
------- Tesadüfler mi yönlendirir hayatı yoksa biz mi --------

Ho Joong babasının onu neden erken vakitte biriyle tanıştırmak istediğne şaşırmıştı doğrusu.Özelliklede yeni aldığı sekreterle.Bu kızın ayrıcalığı neydi ki babası bu kadar çok ısınmıştı.Çok merak ediyordu.
Tae Hoon –Bu benim oğlum.Aynı üniversitede olacağınız için tanışmanızı istedim.Oğlum sen de istersin değil mi ?
Ho Joong –Baba aynı üniversiteye gidiyorum diye herkesle tanışmam mı gerekiyor.Böyle şeylerden hoşlanmıyorum biliyorsun.
Hae Jae bunu duyunca sinirlenmişti ve kendini savunmak istedi.
Hae Jae –Efendim aslında size söylemekten çekindim ama ben de bu tarz şeylerden hoşlanmıyorum.Oğlunuzla tanışmayı gerekli bulmuyorum afedersiniz.
Ho Joong alaycı bir şekilde baktı ve
Ho Joong –Doğru.Aldığın her sekreterle tanışmam gereksiz.Nasıl olsa bu şirketin bir çalışanı emrimde olan herkesle samimi olmak seviyemi düşürür.
Tae Hoon –Sizin neyiniz var böyle.Alt tarafı birbirinize adlarınızı söyleyip el sıkışacaksınız.Bunun için bu kadar gerginliğe ne gerek var. Hem . . .
Tae Hoon sözünü tamamlayamamıştı.Çünkü o sırada Ho Joong ‘ un telefonu çaldı.Telefona bakmak için dışarı çıkınca
Tae Hoon –Hae Jae oğlum kızlara karşı biraz soğuk biridir.Bu yüzden öyle söyledi.Alınganlık gösterme lütfen.Sizin çok iyi anlaşacağınızı düşünüyorum.Ne de olsa okulunuzun en zekilerisiniz.
Hae Jae –Problem değil efendim.Küçük beyin bu kadar küçümser davranmasına biraz sinir oldum doğrusu.Sonuçta burada bir çalışan olabilirim bu doğru ama onunla tanışmak için ısrarcı olmuşum gibi davrandı.
Tae Hoon –Evet haklısın.Yalnız büyüdü diyebilirim bu yüzden huysuz yetişti her istediğine tamam dedik.Şimdi biraz kulaklarını çekmelimiyiz.Bu arada sen de çok ilginç bir şeyler var.Sanki çok önceden tanışıyormuşuz gibi sana çok çabuk ısındım.Dikkatli olmalıyım.
Diyerek güldü.O sırada içeriye aceleyle Ho Joong ‘ un asistanı İl San girdi.
İl San –Efendim geçen gün verdiğimiz proje hakkında bir sorun çıkmış.Bu yüzden hemen toplantı yapmak istiyorlar.Gitmemiz gerekiyor.
Tae Hoon –Öyle mi ? Hay aksi.Tamam o zaman Hae Jae sende bizimle gel.Hem nasıl bir ortam olduğunu görmüş ve alışmış olursun.
Hae Jae –Peki efendim.
Ho Joong ta telefon görüşmesini bitirip içeri girmişti.
Tae Hoon –Bizim gitmemiz gerek oğlum.Sen burda kal ve buradaki işlerle ilgilen sormak istediğin bir şey olursa İl San burada kalacak.Ben yeni sekreterimizle beraber gideceğim.Görüşürüz.
Ho Joong -Tamam baba.Sen merak etme ben herşeyle ilgilenirim.
Tae Hoon –Güzel gidelim o zaman.
Dedi ve Hae Jae ile beraber giderlerken Ho Joong Hae Jae ye bakıyordu.Ve Hae Jae de ona bakıyordu.Ama bu bakışlar normal bakışlar değildi.Ho Joong alaycı bir şekilde bakarken Hae Jae de sinirli bir şekilde bakıyordu.
Hae Jae ile Tae Hoon gittikten sonra Ho Joong İl San ‘ a
-Kim bu kız babam neden bu kadar önemsiyor.
İl San –Ben de pek bilmiyorum efendim ama galiba sizin kayıt olduğunuz üniversiteye gidiyormuş.Ayrıca en önemliside hukuk bölümünün 1.bursuymuş.
Ho Joong şaşkın şaşkın bakıyordu.Yani 1. Liği kaptırıp onu böyle hırslandıran kız bu muymuş ? Bu kızı daha yakından tanıyıp ondan ne eksiği varmış görmek istiyordu.
Tae Hoon ile Hae Jae de gitmeleri gereken yere gelmişlerdi.Toplantı birazdan başlayacaktı ama adamlar çok sinirliydi ve pek sağlıklı bir toplantı olmayacakmış gibi görünüyordu.Dahası sorunda gönderilen malzemelerde üretim hatası olması ve firmaya sunulmuşken fark edildiği halde geri çekilmeyişiydi.Yani adamlar bunu öğrendiklerinde çok sinir olmuşlardı.Hatta bir daha bu şirketle çalışmayı bile düşünmeyeceklerdi.
Tae Hoon durumu görünce gerçekten büyük bir sorunla karşı karşıya olduklarını anladı.Hae Jae de atmosferin bu kadar bozuk olduğunu görünce sorunu anlamaya çalışıyordu.
Hae Jae –Efendim sorunun ne olduğunu öğrenebilir miyim ?
Tae Hoon –Gönderilen ürünlerde üretim hatası olmuş ve tasarımlar planlandığından farklı gitmiş.
Hae Jae –Peki tasarımların birer örneğini görebilir miyim ?
Tae Hoon –Bakmak istiyorsan çantamda vardı.
Diyerek çantasındaki örnekleri gösterdi.Hae Jae örnekleri görünce aklına güzel bir fikir geldi.
Hae Jae –Efendim hemen toplantıya başlayalım.
Tae Hoon onu bu şekilde görünce şaşırdı ve toplantıyı başlatalım diye emir verdi.
-Bay Kim size sipariş ettiğimiz ürünler böyle değildi.Neden bu şekilde gönderdiniz ve fark etmenize rağmen ürünleri geri çekmediniz.
Tae Hoon –Evet biz . . .
Demişti ki Hae Jae sözünü keserek
-Çünkü bunların daha iyi satılacağını düşünüyoruz.Gönderdiğiniz tasarımlar son derece eski model ve alışılmış tiplerdi.Bu şekilde değişim yapmak bayanlar arasında daha iyi alınmasını ve yaygınlaşmasını sağlayacak.Hem bunun gibi bir şey için sizden ek ödenekte istemedik belki bu bizim zararımıza olabilirdi ama tamamen sizin şirketin iyiliği için yapılmış bir şeydi.Kesinlikle burada bağırmak yerine minnettarlığınızı göstermek için birşeyler yapmalısınız.
-Bayan bunların daha iyi alınacağını nasıl garanti edeceksiniz de bu şekilde konuşuyorsunuz.
Hae Jae –Çünkü tanıtımını bir reklam çekimiyle tamamen ben yapacağım.Reklam ilk izlenimdir ve bayanları en çok etkileyen şeydir.Ülkemizde işe yaramayan bir çok kozmetik ürünü şatafatlı reklam filmleri sayesinde tahmin edemeyeceğiniz kadar para kazanıyor ve insanlar yeni farklı hatta saçma şeylere ilgi duyuyorlar.Bize bir hafta süre verin herşey bizim şirket tarafından karşılanacak ama eğer başarılı sonuç elde edilirse iki kat fazla ödeme yapacaksınız.Kabul etmiyorsanız sözleşme gereği mallar elinizde kalır ve şirketimiz tarafından sadece paranın yarısı iade edilir.
Hae Jae ilk günü olduğu için verilen sözleşmeleri iyice incelemişti yani hazırlıklıydı.
-Pekala bu konuyu düşüneceğiz.
Hae Jae –O zaman daha fazla konuşulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.Toplantı burada bitmiştir.İyi günler.En yakın zamanda haberlerinizi bekliyoruz.
Hae Jae resmen şirketin yöneticiymiş gibi kontrolü eline almıştı ve gayet iyi bir sonuçla sonlandırmıştı.Kaybedilecek pek bir şey olmayacaktı.Tae Hoon Hae Jae ye hayranlıkla bakıp gülüyordu.
Tae Hoon –Bu kadar genç bir bayan olmana rağmen tüm bunları nereden biliyorsun.
Hae Jae –Etrafta gördüğüm kadarıyla efendim.Merak etmeyin reklam konusunda Hyun Soo unni bana yardım edecektir.Ayrıca özel olarak model kiralamanıza gerek yok bunun için ek ücret istemeden bu işi ben yapıcam.İçiniz rahat olsun başarmayı planlıyorsam kesinlikle başarırım.
Tae Hoon Hae Jae yi çok sevmişti.Aynı Ho Joong gibi hırslı ve gözü kara bir kızdı.Oğluyla Hae Jae yi kesinlikle tanıştırmalıydı.Eğer o ikiisi iyi anlaşırsa belki ilerde bu şirket için daha iyi olabilirdi.Ayrıca tek düşüncesi bu da değildi.Belki ilerde evlenirlerse daha mutlu olurdu.Kendi kendine bunları düşünüp gülüyordu.Yolculuk sırasında Tae Hoon ona ailesi ve kendi özel hayatı hakkında birkaç soru soruyordu.Bu kıza gerçekten kanı çok ısınmıştı ve şimdiden gelini olmasını hayal ediyordu.
Nihayet şirkete gelmişlerdi.Tae Hoon İl San’a –Oğluma haber ver gelsin diye emir verdi.
İl San –Peki efendim.
Birkaç dakika sonra Ho Joong yanında bir kızla gelmişti.Bu kız birkaç gün önce üniversitede tanıştığı kızdı.Yani Shin Jin Min . . .
Babası onun yanında böyle bir kız görünce gerçekten şaşırmıştı.Çünkü Ho Joong ilk defa bir kızla birlikteydi.Hae Jae ise bu kızı hemen tanımıştı.Ho Joong a çarptığı zaman yanında bu kız vardı.Ve içinden onların çıktıklarını düşündü.
Ho Joong –Baba sizi tanıştırmak istiyorum.
Jin Min –Gerek Yok ben kendimi tanıtırım.Merhaba ben Shin Jin Min üniversiteden arkadaşıyım.
Tae Hoon bu kızı pek sevmemişti.Ukala ve saygısız bir tipi vardı.Yine de gülümseyerek
Tae Hoon –Memnun oldum bayan.Oğlum üniversiteye sadece bir gün gittin sanırım artık her gittiğin gün bir başka kızla geleceksin.
Hae Jae kendini tutmaya çalışsada Tae Hoon’un bu söylediğine gülüyordu.Ho Joong ta onu öyle görünce
-Ne var ? Neden gülüyorsun ?
Hae Jae –Hiç şey aklıma bir şey geldide kusura bakmayın size gülmedim.
Ho Joong şüpheli şüpheli Hae Jae ye bakıyordu.Jin Min in bakışları ise tamamen küçümser bir havadaydı.Tae Hoon oğlunun neden bu kızla olduğuna anlam veremiyordu ama
Tae Hoon –Her neyse bizim çok işimiz var.Bu zeki kız bizi biraz önce ölümden döndürdü.Biraz kutlama yapmalı ve işimize bakmalıyız sen de ne istiyorsan onu yap oğlum artık sana ihtiyacım kalmadı.
Ho Joong babasının neden böyle söylediğini anlayamıyordu ama bu kız onun fena şekilde sinirini bozuyordu.
Ho Joong –Pekala baba.Bana ihtiyacın olmadığına sevindim.Bizde Jin Min ile biraz gezmek istiyorduk zaten.
Tae Hoon –Evet tamam evde görüşürüz iyi eğlenceler.
Tae Hoon da Ho Joong ta biraz sinirliydi ama tamamen farklı nedenlerde ötürü tabiki.
Jin Min ile Ho joong giderlerken de Hae Jae arkalarından bakıyordu.Ve kendi kendine
-Bu çocuğun benimle derdi ne anlayamıyorum.Tuhaf davranıyor.
Tae Hoon Hae Jae yi yanına çağırmıştı çalışmaya devam etmeleri gerekiyordu.
Ho Joong Jin Min i her zaman gittiğinde sakinleştiği ve huzur bulduğu yere götürmüştü.Bunu ilk defa yapıyordu.İlk defa sevdiği şeyleri biriyle ve de bir kızla paylaşıyordu.Açıkçası bu onun için çok tuhaf bir şey olsada bundan hoşlanmıştı.Jin Min ile vakit geçirmek güzeldi.Tabi bu durum Jin Min içinde geçerliydi.Beraber bir ağacın altında oturmuş dondurma yerlerken Jin Min
-Afedersin çok merak ediyorum bişey sormak istiyorum.
-Nedir ?
-Acaba hiç kız arkadaşın oldu mu ?
Ho Joong güldü ve – Hayır.
-Peki neden ?
-Bilmiyorum sadece kimseyi sevemiyorum yani aşka inanmıyorum diyebilirim.Ben duygulara inanan biri değilimdir.
-Benim gibi düşünen ve hisseden birini bulmak çok hoş doğrusu.Yani hiç aşık olmaman aşka inanmaman ve duygularınla hareket etmemen tıpkı benim gibisin Ho Joong shhi.
-Zaten bu yüzden sen ve ben iyi anlaşıyoruz ya.
Bunları söyledikten sonra beraber vakit geçirmeye devam etmişlerdi ve çokta eğlenmişlerdi.Akşam olunca babası Ho Joong a telefon etti ve hemen şirkete gelmesi gerektiğini söyledi.Ho Joong Jin Min’ i evine bıraktıktan sonra şirkete gitti.Şirkete geldiğinde babası ve Hae Jae kapının önündeydiler.
Ho JOong –Baba neden şöförünü aramıyorsun ?
Tae Hoon –Omo burada beni rezil etmeye mi çalışıyorsun.Oğlum nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin.Hem de hoş bir bayanın önünde.
Hae Jae gülerek –Sorun yok efendim.Böyle düşünmeyin.
Ho Joong Hae Jae ye hala alaycı alaycı bakıyordu.Tae Hoon sessizliği bozarak
-Oğlum ben şöförümü aradım zaten.Hae Jae yi evine sen bırak.
-Nee ?! Nedenmiş ,bunu neden ben yapıyorum.Bir sekreterin şöförümü olmamı istiyorsun yani.
Hae Jae bu duyduğuna çok sinirlenmişti.
-Sorun yok efendim ben kendim gidebilirim.
Tae Hoon –Bir kız akaşam vakti eve yalnız dönmemeli.Bu işle ilgilen oğlum ben gidiyorum diyerek arabasına bindi ve gitti.Hae Jae ile Ho Joong orda başbaşa kalmışlardı.Ho Joong Hae Jae ye Hae Jae de ona dik dik bakıyordu.
Bu atmosferin sonunda ne olacaktı ?

Konu Görünümü \| Doğrusal Görünüm '' YÜREĞİMLE GİDİYORUM '' !!!
Yazar	Mesaj