Merhaba arkadaşlar.
Uzun bir süredir forumda değilim. Sitenin facebook adresinden sürekli olarak takip ettim ancak foruma girecek vaktim pek olmadı. Bundan sonraki dönemde de ne kadar girebilirm bilmiyorum. Ancak elimden geldiğince burada olmaya çalışacağaım.
Diyeceksiniz. Bu kız gelir gelmez niye böyle bir konu açtı?
Geçen hafta ailem ile kısa bir gezi yaptık. Amaç İstanbuldu.
(Tabi İstanbul diye çıktık ama İstanbul'da kaldığımız sürenin fazlasını farklı şehirlerde geçirdik.)
Gezi olacağı belli olduğu andan itibaren yalnızca 'Gözde ablamı ve görme ihtimalimin bulunduğu Korelileri' düşünüyordum.
Gözde ablamla maalesef görüşme imkanım olmadı ama onun gittiği dershaneyi gördüm Belki onun yürüdüğü yerlerde yürüdüm. ^^
Bir daha ki sefere görüşmeyi gerçekten çok istiyorum ama.
Gözde ablamı göremediğim gibi herhangi bir Koreli'nin de izine rastlamamıştım.
Diğer gün Avrupa yakasına geçtik.
Eminönü'nde o kadar çok Koreli gördüm ki ancak utancımdan konuşma fırsatı yakalayamadım. Babam bu kadar gelmişken boğaz turu yapmadan olmaz demişti. Tekneye bindik. Yine etrafımda Koreli arıyordum ama hiç görmemiştim. İçten içe kızıyordum nasıl olur. Neden hiç yok? Hareket etmeye yakın iki tane eonni bindi. Ellerinde Balık ekmek. Onlarla konuşmak istedim. Gitsem gitmesem derken biri yerinden kalktı ve bir yerlere gitti. Bende peşinden. Onu orada göremeyince bende resim çekeyim dedim. Sonra arkamdan geçerken onu farkettim ve istemsiz bir şekilde Çogiyo dedim. Bana baktı. Koreli olup olmadığını sordum ve bana koreli olduğunu söyledi. Bende başladım anlatmaya. Kore'ye ilgi duyduğumu En beğendiğim aktörün Lee Min Ho olduğunu söyledim. K-pop dinlemekten hoşlandığımı söylemeyi de ihmal etmedim. O zamana kadar beni ağzı açık dinliyordu sonra afedersiniz ismimi sölemeyi unuttum dedim. Çe irımın Sena-imnida. O zaman ki yüz ifadesi gerçekten görülmeye değerdi. Sen sen korece konuşabilyorsun.
Hayır dedim. Yalnızca birkaç kelime ve bir kaç cümle biliyorum. Bana PSY mi seviyorsun dedi. İlk başta heyecanda alamadım Sonra bilidiğimi söyledim ve ekledim: Na neun SHINee reul saranghaeyo. Çok mutlu oldu. Ve bana onunla resim çektirmek isteyip istemediğimi sordu. Bende bu soruyu ona sormak istiyordum ancak zamanı olup olmadığını bilmiyordum. Bu soru bana karşı bir lütuf gibiydi. ^_^
Ve çektirdiğimiz ilk resim:
Resimde güzel çımadığımın farkındayım(hoş gerçekte de güzel olmadığımın farkındayım.) ama artık benim için değeli bir resim. <3
Sonrasında arkadaşının yanına gitti. Ama ben hâlâ şoktaydım ve konuştuğuma inanmıyordum. Bu bir şaka mıydı?
Ailemle oturduğumuz sandalyelerin arkasına oturmuşlardı ve beni tekrar farketmesini istedim. Sesli konuştum. çok uğraşmama gerek kalmadan o beni farketti zaten.
Hi! Sena. ^_^
Sonra arkadaşına dönüp SHINee'yi sevdiğimi söyledi. O da bana Hi dedi. :)
Şimdi daha iyi hissediyordum. Sonradan bulundukları yerden kalkıp başka bir yere geçtiler. Bende aşağıya indim. Resim çekmem gerekiyordu. (Ailemin bana yüklediği biricik görev)
Sonrasında aşağı da yine karşılaştık. Onların birlikte bir resimlerini çektim.
Benim zeki kardeşim onlara ben aşağıdayken Korelilerin çok güzel olduğunnu söylemiş. (Kaç tane gördüyse artık. ^_^) Kardeşim yanıma geldiğinde hemen onu tanıdılar ve onunla da bir resim çektirmek istediklerini söylediler.
Fatih Sultan Mehmet köprüsü arkamızda kaldığında siyahlı olan eonni benim resmimi çekmek için elimden makineyi aldı. Beni konumlandırdı ve Kimchi dememi söyledi. (cheese yerine kimchi <3)
Resimde rüzgardan dolayı çok kötü çıktığım için onu atmayacağım. ^^
Ayrıca buraya yazamayacağım kadar çok konu hakkında konuştuk. Türkiye'nin sorunlarından tutun Kore'nin sorunları, K-pop grupları, onun öğrendiği Türkçe kelimeler...
İsmimi aldı ve beni facebook'tan ekleyeceğini söyledi ama ya unuttu ya da başka bir şeyden dolayı beni ekleyemedi. ^^
Olsun bana çok güzel bir anı bıraktı. Umarım bir daha karşılaşırız. Çok düşük bir ihtimal olsa bile. ^^
Gecegece (veya da bunu okuduğunuz vakitte) sizi çok bunalttım değil mi?
Öyleyse gerçekten çok özür dilerim.
Kendinize iyi bakın.
Jaljinae~