Eveeet röportajın bazı yerlerinde zorlandım, ne demek istediğini anlamadım
Parantez içindeki yazılar bana ait :) Bazı yerlerde gerçekten çok zorlandım inşallah beğenirsiniz
Lee Min Ho Interview On Sina
Lee Min Ho, uzun boyu ve cana yakınlığıyla tipik bir beyaz atlı prens. Shanghai'daki fan-meetingde, hediyelerin verildiği sırada bir hayran sahneye çıktı, hazırlanan hediyeler hepsi için yetersizdi, Lee Min Ho hemen boynundaki kolyeyi çıkardı ve hayranına verdi ( En kıymetli hediyeyi almış, daha ne istiyor :( ). Yakışıklı olmasının dışında, çok da düşünceli bir insan ( Adam gibi adam işte :) ). Sevimli, hoş çocuk olarak bilinmesine rağmen Lee Min Ho, kendi fiziksel görünüşüne bizzat özen göstermediğini söyledi. Yakışıklı olmak, sadece karakterlerin şekillenmesi için gerekli ve işinin bir parçası.
Şu anda, Lee Min Ho nereye giderse gitsin etrafını saran çok sayıda insan var. Bu seferki Beijing ziyaretinde, soğuk havaya aldırmayan yüzlerce hayranı onun gelişi için havaalanında toplandı ve bu durum basını çok şaşırttı. Dahası, çok sayıda kadın hayranı, onun bir anlık bakışını yakalamak için otelin önünde toplandı. Hayranlarıyla ne zaman karşılaştığı hiç önemli değil, Lee Min Ho onları her zaman gülümsemeyle selamlayacak, bu peri masalı gibi. Bu peri masalının geçerlilik süresi hakkında endişelenmeyin, Lee Min Ho'nun adım adım işleyen bir gelecek planı var. Farklı yaş dönemlerinde doğru şeyleri yapmayı planladı. Şimdiye kadar, 20'li yaşlarında beyaz atlı prens olması için yanlış giden hiç birşey yok, değil mi?
"Weibo, Çin'de çok sayıda hayranım olduğunu anlamamı sağladı."
Sina: Çin'de çok popüler olduğunuzu ne zaman öğrendiniz?
MinHo: City Hunter'ı çekerken, internetten yorumları okudum ve internet aracılığıyla hayranlarla iletişim kurdum. O andan itibaren sayının oldukça büyük olduğunu öğrendim. Çekimden sonra, Weibo aracılığıyla City Hunter'ı seyretmeyi seven çok sayıda Çinli genç kız olduğunu öğrendim. Ayrıca Beijing'e geldiğim bir önceki deneyimimi göz önüne alırsak, Beijing Havaalanı'na adım attığım anda, beni karşılamaya gelen çok sayıda hayranı gördüm ve gerçek olduğunu o zaman hissettim. ( Çin'de bu kadar çok hayranı olduğunu )
Sina: Bu seferki ziyaretinizde Beijing kış mevsiminde ve kar yağıyor. Bir önceki seferle karşılaştırıldığında nasıl hissediyorsunuz?
MinHo: Shanghai'dayken birçok kişi Beijing'in çok soğuk olduğunu ve kar yağmaya başladığını söyledi. Buraya geldiğimde, Beijing'de yılın ilk karını gördüm ve çok mutlu hissediyorum.
Sina: Shanghai'daki fan-meeting çok başarılıydı, birçok performans izleyicileri şaşırttı. Ve sahnede hayranlarınızdan birine kolyenizi verdiniz. Beijing fan-meetinginde, hayranlarınız için daha özel şeyler getirecek misiniz?
MinHo: Shanghai fan-meetingini tamamlamış olmama rağmen, Beijing'de de bir tane olacağı için kendimi gergin hissediyorum. Umarım Beijing'de mükemmel bir performans sergileyebilirim. Çok sayıda şov hazırladım ve hayranlara çok özel şeyler vereceğim, lütfen bekleyin.
"Sahnede şarkı söylediğim zaman, her zaman pişman hissettiren bir şey var, her zaman bundan daha iyi şarkı söyleyebileceğimi düşünürüm."
Sina: Fan-meetingde birçok şarkı söylediniz, sesiniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
MinHo: Şimdiye kadar, şarkıcı olmadığım için, sahnede şarkı söylerken kendimi hala gergin hissediyorum. Şarkı söylemeye başladığım anda, şarkı söyleme performansına odaklanıyorum. Duygu yüklü şarkılar söylediğim zaman, daha çok duyguları göstermeye odaklanıyorum. Ben bir oyuncuyum, bu yüzden izleyicilere şarkı söylerken daha çok duygu yüklemek istiyorum.
Sina: Normalde şarkı söylemek için dışarıya çıkar mısınız? Şarkı söylerken kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
MinHo: Normalde arkadaşımla şarkı söylemek için dışarı çıkarım, şahsen şarkı söylemeyi severim. Bu yüzden sahnedeyken, her zaman daha iyi şarkı söyleyebileceğimi hissederim, ancak bu her zaman pişmanlık hissedeceğim bir şey. ( Tam anlamadım ama potansiyeli varken şarkıcı olmayı düşünmediği için pişmanlık hissediyor herhalde. )
"City Hunter'ın çekim süreci zorlu bir süreç."
Sina: Birçok insan City Hunter'dan sonraki yeni projenizi bekliyor. Önceden, sizin senaryo seçiminin ortasında olduğunuz ve yeni proje için somut bir planın olmadığı haberini aldık. Yeni proje için enerji toplayabilmek amacıyla dinlenmeyi planlıyor musunuz?
MinHo: Yeni proje için senaryo seçimine çok fazla zaman ayırmayı planlamıyorum. City Hunter'dan sonra, bir çok teklif geldi. Eğer herhangi senaryoyu iyi ve çekici bulursam, o projede yer almak isterim. Kararımı her an verebilirim, belki de yarın veririm. ( Kim bilir )
Sina: Boys Over Flowers'tan Personal Taste'e kadar ve şimdi de City Hunter'da, oyunculuğunuzdaki gelişmeleri görebiliyoruz. Kendinizi geliştirmek için neler yaptınız?
MinHo: Oyunculuk becerileri, oyunculuk performansı sayesinde ( yani oynadıkça ) birikim haline gelebilir. Belki de büyüdüğüm ve daha olgun olduğum için, oyunculuk becerilerim de daha iyiye gidiyor. Oyunculuk hemen geliştirebileceğin bir şey değildir.
(Bu iki soruda gerçekten çok zorlandım :( )
Sina: Örnek olarak City Hunter'ı ele alalım. Dizide karmaşık bir karakteri canlandırdığınızı söylediniz. Özellikle endişeler ve düşünceler olmak üzere, bu dizi için çok hazırlık yaptınız. Dizi hakkındaki başlıca endişeniz neydi?
MinHo: ( Ciddiyetle düşünerek ve mırıldanarak ) Üzgünüm, bunun üzerinde tekrar düşünmem ve sorunuza o şekilde cevap vermem gerek. Aslında karakterde ele almam gereken 3 tane önemli değişim vardı. Bunlardan ilki, Tayland'da olduğu dönem ve bu dönemde çok genç ve olgunlaşmamış bir karakter. Sevdiği birini kaybediyor ve intikam için geri dönmeyi planlıyor, bu ilk dönüm noktası. İkincisi, Kore'ye geri döndüğü dönem. Karakter birçok zayıf noktayı görebiliyor ve bu da kahraman bir kişiliğe neden oluyor. Son olarak da, intikam alma süreci. "İntikam için öldürmek ya da intikam için mantıklı adımlar atmak" arasında mücadele ediyor. Bunlar zamanında ele alınması gereken 3 önemli dönemdi, bu nedenle bu 3 dönem hakkında daha fazla düşünmem gerekiyordu.
Sina: Bu kendisiyle çelişen ve güvensizlik hisseden karakteri canlandırırken, mutlu muydunuz yoksa zorlandınız mı?
MinHo: Karakteri canlandırma süreci zordu, hiç dinlenecek vaktim olmadı. Cümleler ve kelimeler iyi bir hafıza gerektiriyordu. Bu yüzden konuşmaya başlamadan önce, hazırlanmak zorunda kalırdım.
Sina: City Hunter'da çok sayıda aksiyon sahnesi var. Aksiyon sahnelerinde uzun boylu insanların daha iyi bir görüntü sergileyebildiği biliniyor, ancak uzun boylu insanlar için aksiyon sahneleri çekmek daha zordur. Çekim süreci boyunca birkaç kez yaralandığınızı duydum. Sizin bu konu hakkındaki düşünceniz nedir?
MinHo: Bence en büyük sıkıntı beden ve dayanma gücü. Cümleleri ve kelimeleri tekrar etmek hiç problem değil, oysa aksiyon sahneleri bütün gün boyunca tamamlanmayabiliyor. Beden gücü tükenmeden önce çekilmek ve kısa süre içinde tamamlanmak zorunda.
"Farklı yaş dönemlerinde farklı rollerde oynamak, hayatın en güzel zamanını boşa geçirmemektir."
Sina: Gelecekte nasıl bir oyuncu olmak istiyorsunuz? Arzu ettiğiniz pozisyona ulaşmak için zamana ihtiyacınız olduğunu söylediniz, nasıl bir pozisyon arzuluyorsunuz?
MinHo: Dünya üzerinde, kendisinin mükemmel bir projeyle mükemmel bir oyuncu olabileceğini iddia edecek bir oyuncu yok. Umarım farklı yaş dönemlerine ait rolleri bulabilirim ve en güzel zamanı boşa geçirmeden, tamamen yaşıma uygun karakteri canlandırmanın avantajını kullanabilirim. Örneğin, 20'li yaşlar boyunca, 20'lerindekilerin yapması gerektiği ya da yapabileceği şeyleri canlandırmalıyız, sonra 30'larındakilerin ve 40'larındakilerin...Zeki bir aktör, yaş dönemine göre ona uyan projeler seçmeli ve ona göre plan yapmalı.
"Hayatta tahmin edilemeyen birçok şey olurken, benim gelecek için büyük bir planım yok. Belki belirli bir anda, tahmin edilemeyen bir durum yüzünden, bir oyuncunun oyunculuk hayatı bitebilir. Fakat eğer ben o tutkuya, hırsa sahipsem; işte o zaman hayatım boyunca oyuncu olabilirim."
Sina: Referansınız olabilecek örnek aldığınız bir oyuncu var mı?
MinHo: 20'li yaşlarımdayım, bu yüzden 30'larındaki oyunculara ya da benden birkaç yaş büyük olan oyunculara bakıyorum. Örneğin; Kim Myung Min, Sol Kyung Gu ve Lee Byung Hun güçlü ve tecrübeli oyuncular.
Sina: Çinli oyunculardan Andy Lau ve Tony Leung'u beğendiğinizi söylediniz. Bu seçimde etkili olan faktörler nedir?
MinHo: Karakterleri şekillendirmekte çok yetenekliler. Her bir projelerinde yeni bir karakter ortaya çıkarmayı ve bir önceki projeleriyle karşılaştırıldığında farklı bir imaj sergilemeyi başardılar. Bu beni kıskandırıyor ve saygı duymama neden oluyor. Örneğin, Boys Over Flowers'ta Goo Jun Pyo'yu oynadım. Eğer bu rolü tekrar oynama fırsatı verilseydi, farklı bir şekilde yorumlar ve canlandırırdım. Birçok insan yeni Goo Jun Pyo olduğunu hissedebilirdi. Eğer bir oyuncu yukarıda bahsedilen yeteneğe sahipse, bana göre dahi bir oyuncudur.
"Diğerlerinin fiziksel görünüşüm hakkında nasıl düşündüğüyle ilgilenmiyorum, yakışıklı olmak sadece proje için bir hazırlık."
Sina: İyi bir oyuncu olabilmek için çok çaba gösterdiniz. Ancak insanlar, senin uzun boylu ve yakışıklı bir adam olduğunuz şeklinde fiziksel görünüşünüz hakkında yorum yapıyorlar. Biri sizi fiziksel görünüşünüze göre tanıtırsa(tarif ederse) aldırış eder misiniz?
MinHo: Aslında TV karakterleri ortaya çıkarıldığı için, insanların fiziksel görünüşüm ve oyunculuk becerilerim ile ilgili yorumlarıyla gerçekten ilgilenmiyorum. Bugüne kadar canlandırdığım karakterler, güçlü özelliklere sahip. Birçok insan bana karakterin adıyla sesleniyor ( Örneğin, Goo Jun Pyo, Jeon Jin Ho, Lee Yun Soung ). Bir oyuncu olarak anladım ki; başarı için bir diğer faktör, insanların bana Lee Min Ho diye değil de, karakterin ismiyle seslenmesi. Benim için, başarıya giden yolda atılan küçük bir adım bu.
Sina: Röportaj aralarında makyaj yaptığınızı gördüm. Fiziksel görünüşünüze sadece iş için mi yoksa kameralar önünde daha mükemmel görünmek için mi özen gösteriyorsunuz?
MinHo: ( Gülüyor ) Evet, normalde çok sıradan biriyim, makyaj yapmam ve sadece spor kıyafetler giyerim. Çok dikkatli bir insan değilim, giydiğim kıyafetleri incelemem ya da evden çıkarken giydiğim özel bir kıyafetim yoktur. Ancak bir oyuncu olarak, kendimi nasıl sunduğuma özen gösteriyorum tabiikii.
Sina: Erkeklere özel bir okulda okuduğunuz için olabilir mi?
MinHo: Erkeklere özel okulun daha iyi ve daha rahat olduğunu anladım. Karşı cinsin görüşünü önemsemek zorunda değilim, karşı cins yüzünden hareketlerime dikkat etmek zorunda değilim. Erkekler daha neşeliler, kendi aralarında kavga ederler. Ben biraz da bu yüzden neşeli ve cömert bir insanım.
Sina: Fiziksel görünüşünüz hakkında neler düşünüyorsunuz? Çocukluğunuzdan beri şirin bir çocuk olduğunuz için soruyorum, görünüşünüze özellikle özen gösterir misiniz yoksa sizde diğer yakışıklı erkekler gibi kendinize hayran mısınız? ( Ne demek istediyse)
MinHo: Ben "Yakışıklısın" ya da "Çekicisin" arasında bir tercih yaparsam "Çekicisin" i seçerim. Daha anlamlı geliyor. Yakışıklı olduğum için kendimi üstün görmüyorum ya da kendime aşırı güvenim yok. Ben kendimi karakterler için hazırlıyorum. Örneğin, karakter spor salonuna gitmemi ya da daha yakışıklı olmamı gerektiriyorsa, o zaman yaparım. Normalde fiziksel görünüşüme özen göstermem.
Çeviri: craze