Mesaj: #1

Acaba Lee Min Ho meşhur "Boys Over Flowers" adlı dramada oynamamış olsaydı şimdi nerede olurdu?

Lee Min Ho hem bir star hem de iyi bir aktör. Bu iki rol her zaman bir araya gelmez, ne bütün yıldızlar birer oyuncudur ne de bütün oyuncular birer yıldız. Dünya bu ikisinin arasına ince bir perde koyar, ve eğer bir oyuncu yıldız olmak isterse ya da bir yıldız oyuncu olmak isterse, bu riskli bir çaba olarak görülür. Lee Min Ho ise beş yıldan fazla bir süredir bu ikisi arasındaki gergin ipin üzerinde yürüyor.

Bütün yollar şöhret ve memnuniyet getirmez, Lee Min Ho'nun Gu Jun Pyo ile izlediği yol hariç. Öyle ki Lee Min Ho ünlü ve zengin olmasının yanı sıra aşık olduğu işi yapıyor. Boys Over Flowers'taki rolü olmasaydı Lee Min Ho aynı konumda olabilir miydi? Şu anda olduğu gibi hem aktör hem star olabilir miydi?
Gu Jun Pyo rolü Lee Min Ho'yu nasıl yıldız yaptı ve Onun oyunculuk kariyerini nasıl değiştirdi?

Gu Jun Pyo Lee Min Ho'yu Star Yaptı

Lee Min Ho inkar edilemez bir biçimde star olma potansiyeline sahip. Şöhreti "Boys Over Flowers" ın %30 gibi inanılmaz bir izleyici kitlesine ulaşmasıyla başladı. Gu Jun Pyo rolü ise şöhretini pekiştiren şey oldu.

Gu Jun Pyo insanların isteyebileceği her şeye sahipti; zengindi, çok yakışıklıydı, sert gibi görünse de aslında duygusal olan ve kızların hayran olduğu bir kişiliğe sahipti ve sevdiği kıza sadık birisiydi. Yani kızların isteyebileceği ideal bir erkekti. Gu Jun Pyo kurgusal komik bir karakterdi, ideal ama dünyada neredeyse bulunmayan.

Lee Min Ho, o zamanlarda pek tanınmayan oyuncu olarak bu karaktere hayat verme konusunda başarılı oldu. Emin olun ki Gu Jun Pyo gibi bir karakteri canlandırmak kolay bir iş değildir.

Bu konuda hiçbir hata yapmadı. Ayrıca Lee Min Ho'nun iyi görünümü Gu Jun Pyo rolünü başarılı bir şekilde canlandırmasında yardımcı oldu. Şanslı biri olduğu aşikar, ama çocuksu arsızlığı da hayranlık uyandırıyor. Yüz ifadesi Onun sert ve aynı zamanda hassas görünmesini sağlıyor. Bu yaygın görülen bir yakışıklılık hali değil.

Sonradan oynadığı diğer roller de Onun bakışlarından ve görünümünden etkilenmiştir. Doğrusu roller birbirine benziyordu, Lee Min Ho her zaman prensesi kurtarmak için gelen bir şövalye gibiydi. Onun kötü bir aktör olduğunu söylemiyorum tabi ki. Gerçek şu ki birbirine benzeyen rolleri abartılı bir şekilde oynamaksızın tekrar etmesi Onun star gücünün bir kanıtı.

Peki beş yıldır star olarak kalmayı nasıl başarıyor? O sürekli gelişiyor, buna rağmen sürekli mütevazi kalıyor. Davranışları asla değişmiyor. Arkadaşı olan herkes Onu ölümüne seviyor. Ona hayran olan insanlar Onu sadece canlandırdığı rollerden dolayı değil, kendi karakterinden dolayı seviyorlar. Belki de bu gerçek bir star olmak için gereken en önemli özellik.

Gu Jun Pyo Lee Min Ho'nun Oyunculuk Kariyerini Değiştirdi

Star konusundan çıkıp bildiğimiz gibi diyelim: Lee Min Ho bir aktör. O en sevdiğiniz tiyatroda ana karakter olarak görmek isteyeceğiniz türden bir oyuncu. İyi bir aktör, ama Boys Over Flowers'da Gu Jun Pyo'yu canlandırırken kimse Onun kim olduğunu bilmiyordu. Birçok idol oyuncu bu rolü canlandırmak için sıraya girmişti, fakat yönetmen Gu Jun Pyo rolünün hakkını verebilecek biri olması gerektiğine karar verdi ve rol için Lee Min Ho'yu aradı.

Lee Min Ho 2009'da Gu Jun Pyo'yu canlandırarak tüm dikkatleri üzerine çekti. 2006'da profesyonel aktör olarak çıkış yaptı. İlk rolünü ise 2002 yılında aldı.

Yedi yıllık deneyimi Onu oynadığı rolde en iyi pozisyona getirdi. Kendisi bunu şöyle açıklamıştır: "İlgi eksikliği nedeniyle erkenden bitirilen bazı gösterilerde bulundum. Çok fazla değişik ve küçük rollerde oynadım ve deneyim kazandım. Bu zorlukları yaşamasaydım, Gu Jun Pyo rolünü asla etkili bir şekilde oynayamazdım."

Lee Min Ho bir aktör olarak TV ve film rolleri arasında değişmez. Bu iyi bir şey. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, eğer bu onun mükemmel bir biçimi ise, benzersiz bir oyunculuk tarzına sahip olmak kötü bir şey değil. Mesela, Lee Min Ho'nun aşırı ifadelere başvurmasına gerek yoktur (bazı aktörler TV için yapıyorlar) çünkü Onun oyunculuk yöntemi tek başına bir sahne için gerekli duygu ve sesi yakalayabilir.

"City Hunter" ve "Personal Preferences" gibi TV dramalarındaki rollerini düşünün. Canlandırdığı karakterler hep birbirine benziyor, ama dönemleri ve yerleri farklı. Lee Min Ho, bir oyuncu olarak mükemmel rol yeteneğini kaybetmeden kendini geliştirmenin bir yolunu bulmuş.

Lee Min Ho gelecek ay SBS'te yayınlanacak "Heavy Hangs the Crown, The Inheritors" isimli drama için çalışıyor. Sonrasında "Gangnam Blues" isimli sinema filminde rol alacak.

"The Inheritors" Lee Min Ho'yu liseli yıllara geri götürecek. Lee Min Ho alışıldık bir rolde olacak. Fakat, senarist Kim Eun Sook'un Lee Min Ho'ya aktör olarak kendini yeniden tanımlayabileceği bir rol biçtiği düşünülüyor. Bu rol üzerinde çok fazla beklentiler inşa edildi. "Gangnam Blues" ise Lee Min Ho'nun başka tarzda kendini gösterebileceği bir mafya filmi.

Lee Min Ho kuyruklu yıldız olmak için tüm altyapıya sahip. O, ışığının yanmasını bekleyenlerin arasında sahnede parladı. Buna karşı, 5 yıldır şöhretini artırarak yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor. Bilinmeyen bir aktör olarak çalıştığı uzun yıllar Ona sağlam bir temel üzerinde yeni bir zemin kazandırdı.

O, Gu Jun Pyo ile tanıştı ve buralara kadar geldi. Gelecekte hangi rollerle karşımıza çıkacağını ve o rolü nasıl geliştireceğini hayal etmek gerçekten heyecan verici!

Çeviri:tugbafan
Kaynak: Ziyaretçilerin Bağlantıları Görebilmesi İçin Foruma Üye Olmaları Gerekiyor.


Sayfalara ve sitelere alıntı yapmak isteyenlerin çeviren kişinin adını belirtip MinozTurkey'den alıntıdır diye belirtmeleri gerekir.

Mesaj: #2

" Doğrusu roller birbirine benziyordu, Lee Min Ho her zaman prensesi kurtarmak için gelen bir şövalye gibiydi. Onun kötü bir aktör olduğunu söylemiyorum tabi ki. Gerçek şu ki birbirine benzeyen rolleri abartılı bir şekilde oynamaksızın tekrar etmesi Onun star gücünün bir kanıtı. " nasıl yani kendini tekrarlıyor demiş ben her seyrettiğim rolde onu tanıyamayıp bu Lee Min Ho mu diye kendime sorarken nasıl rolleri birbirine benziyordu der her dizide ne yüzü ,ne karakteri, ne mimikleri aynı değildi aynı olan tek şey onun mükemmel oyunculuğuydu bir hazmedemediler zaten bu kadar hızlı yükselmeni o hem tanıdığım en iyi aktör hem de yıldız adına yıldızı bile var tescillendi kıskananlar bunu bozamayacak çeviri için teşekkürler oldukça uzundu yorulmuşsundur :D

Mesaj: #3

Çelişkili bir yazı hem kendini tekrarlıyor yazıp hemde sürekli gelişiyor yazması

Yazıda en çok şu kısıma katıldım
Peki beş yıldır star olarak kalmayı nasıl başarıyor? O sürekli gelişiyor, buna rağmen sürekli mütevazi kalıyor. Davranışları asla değişmiyor. Arkadaşı olan herkes Onu ölümüne seviyor. Ona hayran olan insanlar Onu sadece canlandırdığı rollerden dolayı değil, kendi karakterinden dolayı seviyorlar. Belki de bu gerçek bir star olmak için gereken en önemli özellik.

Mesaj: #4

Tubacım teşekkürler çeviri için

Mesaj: #5

way güzel bir çevriydi :) Şuleye katılıyorum bence karakterinde bir değişme olmadığı için onca insan tarafından seviliyor :)

Teşekkürler çeviri için :)

Mesaj: #6

Peki beş yıldır star olarak kalmayı nasıl başarıyor? bu da onun sırrı star ışığı her actörde yok haberin başlığı hem star hem actor bu ikiside MinHo da var birde MinHo aynı rollerde hiç oynamadı bunu yazan muhabir her halde dizilerini pek izlememiş muhabire katıldığım bir noktada gözlerini çok iyi kullanması insanı o sahneye odaklandırıyor MinHo sinema filmilerinde oynasın bakın onu kim tutar dizi oyuncusu olarak kalmayacak birde eskere gidip gelsin daha farklı bir minho göreceğiz minho bir star ve bunu çok iyi kullanıyor BOF'da diğer oyuncuların hepsi ünlüydu o yeniydi ama ne oldu hepsini gölgede bıraktı bu da MinHo nun ne kadar büyük bir yıldız olduğunu gösterir İnşallah Heirste tavan yapar bunu yazanın muhabirin gözüne sokar

Mesaj: #7

İtiraf etmeliyim çevirirken en çok bu haberde zorlandım. Acaba yanlış mı anladım diye tekrar kontrol ettim ama bir sorun göremedim çeviride. Dediğiniz gibi yazar çelişkili ifadeler kullanmış sanırım ben de o yüzden zorlandım. City Hunter ile Personal Preferences'ı hangi açıdan birbirine benzetmiş hala anlamış değilim. :))